EVRİM ÖĞRETİMİ NEDEN GEREKLİ?
Türk siyaset ortamındaki denetimsiz tartışma ve saldırganlığın itici etki yarattığını duyumsayanların sayısı az değildir.
Sırf bu nedenle televizyon izlemekten kaçınır oldum.
Batıcı dış politika izlenmesinde ve terörle uzlaşmada ortak paydada buluşabilen iktidarla muhalefetin kayıkçı kavgasına eşdeğer tartışmayı da düzeysizce sürdürdüğü görülüyor.
Aşağılamaya varan söylemlerde hayvan dostlarımızın epeyce yer tuttuğunun farkındayızdır.
Oysa evrim öğretimi etkili ve kavratıcı olsaydı insan üstünlükçü söylemlerden uzak durulabilirdi.
Evrim kuramı demeye alışmış olsak da evrim gerçeği vardır karşımızda. Kuşkusuz çözülmesi gereken pek çok giz vardır bu kapsamda. Ancak, tüm bunlar evrim gerçekliğini ortadan kaldırmaz.
Evrim gerçeği, canlı ve cansız dünyayı anlamamızın biricik yoludur.
Başka deyişle evrim gerçeği insan üstünlükçülüğü sonlandıran dönüm noktasıdır.
Evrim penceresinden bakmak insanın canlılık ortamının efendisi olması bir yana sıradan bir öğesi olduğuyla yüzleşmeyi gerektirir.
Yine bunun sonucu olarak tüm canlıların kardeş olduğu gerçeği tüm açıklığıyla kendisini göstermiş olur.
Yalnızca dinsel pencereden bakanlar için değil akılcı düşünceye sahip olanlar için de insanın üstün varlık olduğu savı çekicidir.
Özellikle, “insanlar her şeyin en iyisini hak eder” sözünün albenisine kapılmamak kolay değildir.
Gündelik yaşamda da siyasi ortamda da sokaktaki köpeği, çiftlikteki öküzü ya da dağdaki ayıyı karşıtını aşağılama aracı olarak kullanma saplantısında canlıların kardeşliğini göz ardı etmenin önemli etkisi olduğu kuşkusuzdur.
Kaldı ki herhangi birimizin aşağılama aracı olarak kullandığı kimi hayvan dostlarımız başka kültürlerde oldukça ayrıcalıklı ve saygı duyulan bir konumda da olabilir.
Sözün özü!
Sokaktan siyasete aklınıza gelebilecek hemen her ortama egemen olan kötü ve sövgüye eşdeğer söylemlere hayvan dostların esin kaynağı olması bilgisizlik ve bilinçsizlik ürünü değilse nedir?