BÜYÜK TÜRK MİLLETİ!..
Süleyman Çelik
“Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklali tehlikededir. Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır…”
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK (Amasya, 22 Haziran 1919)
TC’yi kuran TBMM’yi, TC’yi yıkmak istediklerini açıkça bildiren partiler doldurdu!..
Geçmişte, Cumhurbaşkanlığı danışmanlığı yapmış bir emekli generalin yönettiği bir STK tarafından, ‘TC’yi yıkıp, yerine başkenti İstanbul ve resmi dili Arapça olan Asrika ( Asya- Afrika İslam Ülkeleri Federasyonu) kurulmasının tartışıldığı toplantılar bile yapıldı…
Bu toplantılara devlet kurumları sponsorluk yaptı…
TC’ye “YÜZ YILLIK REKLAM ARASI” ya da “PARANTEZ” olarak niteleyen milletvekilleri oldu!..
Hatta TC’yi kuran, hatta ve hatta ATATÜRK’ÜN PARTİSİ olarak bilinen partinin içinde de benzer milletvekilleri var!..
Hatta ve hatta bu milletvekilleri içinde genel başkan yardımcılığı/ danışmanlığı yapmış olanlar ve dahi hala yapanlar var!..
Artık Meclis kürsüsünden, ad vermeden Atatürk’e “ALÇAK”, Türk Ordusu için “KANLA BESLENEN İŞGALCİLER” ve “TECAVÜZCÜLER” diyebiliyorlar…
Daha da acısı bu hainlere, Meclis’te gerekli yanıtı veren olmadığı gibi, Genelkurmay Başkanlığı yapmış bakan bile sessizce izliyor…
Daha da acısı, görevlerinin başında “Cumhuriyet” sıfatı bulunan SAVCILAR da bu yaşananları duymazlıktan geliyorlar!..
Bu gelişmelerden aldıkları cesaretle Atatürk’e medyada büyük bir saldırı ve küfür kampanyası başlatıldı…
Çünkü Cumhuriyet’i yıkmak için Atatürk’ü milletin gönlünden çıkarmaları gerekiyor!..
Kurtuluş ve Kuruluş yıllarında VATANA İHANET ETMİŞ olan emperyalistlerin ajanı HAİNLER ise kahramanlaştırılıyor; heykelleri dikiliyor, adları devlet kurumlarına, meydanlara, bulvarlara veriliyor…
***
Sınırlarımız dışında resmen “Türk Toprağı” olan SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ’ni, sandukasını kaçırarak, terk ettik…
Sınırlarımız yol geçen hanına döndü, “ne oldukları bilinmeyen” 10 milyona yakın insan yurdumuza doldu…
Artık devlet o hale geldi ki komşu ülkedeki bir aşiret reisi, üniformalı ve uzun namlulu silahlı korumalarıyla birlikte sınırda, devlet görevlileri tarafından karşılanarak yurdumuza girebiliyor!..
Kara sınırlarımız gibi denizlerimizdeki kıta sahanlığımıza ve münhasır ekonomik alanlarımıza da egemen olamıyoruz…
Bize ait olan alanlarda Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi petrol ve doğal gaz arıyor!..
Yunanistan 18 adamızı resmen işgal etti…
***
Tüm bunlar yaşanırken, HAÇLI EMPERYALİSTLERİN BÜYÜK ŞEFİ’nin elçisi baklayı ağzından çıkardı:
“Sizin için en iyisi Osmanlı millet sistemi” dedi…
O zaman bu yaşananların kaynağı anlaşıldı:
Haçlı emperyalistler, 100 yıl önce gerçekleştiremedikleri, “BİN YILLIK PROJE”lerini şimdi yaşama geçirmeye karar vermişler!..
Devlet, haddini bilmez bu elçi hakkında gereğini yapacağına, “Türk, Kürt, Arap Ümmet Federasyonu”ndan söz edilmesi, projenin desteklenmesi olarak yorumlandı!..
Bunlardan cesaret alan dağdaki ve Meclis’teki PKK’lılar harekete geçtiler:
“Lozan’ın atılıp, Sevr’in çöp sepetinden çıkarılmasını” istediler!..
Bu gelişmelere isyan edip ayağa kalkması gereken Türk milletinin seçtiği milletvekilleri, tersine PKK’lıların istemlerini görüşmek üzere bir “İHANET KOMİSYONU” kurdular…
Dahası bir heyeti, akil adam olarak görüşlerini almak üzere 50 bin canımızın katili Terörist Başı’nın ayağına gönderdiler…
***
Gelişmeler, Osmanlı döneminde fesat yuvasına dönüşmüş, Patrikhane’nin başındaki Patrik’in de bitini kanlandırmış olmalı ki Haçlılar tarafından tahsis edilen özel uçağa atlayıp Atlantik ötesine gitti ve Haçlıların Büyük Şefi’ne TC’yi şikayet etti…
O da şikâyeti bizimkine iletti…
Bizimkiler şimdi gereğini yapmaya hazırlanıyor!…
Dahası, 9. Haçlı Seferini başlatır gibi yurdumuza gelen Papa, Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesinde ilahilerle karşılandıktan sonra yanına Patrik’i de alarak kilise dışında toplu ayinler düzenledi…
***
BÜYÜK TÜRK MİLLETİ!
VATANIN DA DEVLETİN DE SAHİBİ SENSİN!..
ŞİMDİ AYAĞA KALKMA ZAMANI!..
Ebedi Başkomutanımız, 106 yıl önce Amasya’dan sana bir görev vermişti:
“Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklali tehlikededir. Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
İŞ GENE BAŞA DÜŞTÜ…
O zaman atalarımız görevi başarıyla tamamladılar…
O zaman olduğu gibi, bu görevi gene sen yapacaksın…
Bu nedenle son talimatlarını almak ve gücümüzü tazelemek üzere, 27 ARALIK’ta Ebedi Başkomutanımızın karargahında, ANITKABİR’de toplanıyoruz…
27 Aralık, Büyük Kurtarıcı’nın Ankara’ya geldiği “KIZILCA GÜN”dür….
İşte şimdi gene bir Kızılca Gün’deyiz.
O gün, kendisini Dikmen sırtlarında karşılayan seymenlere, “niye buralara kadar zahmet ettiniz, efeler” dediğinde, seymenler, hep bir ağızdan “seni görmeye geldik paşam, vatan uğruna ölmeye geldik paşam” demiş ve vatan uğruna ölmeye “AND OLSUN” diyerek söz vermişlerdi…
Biz de “and olsun” diyecek ve görevimizi yapmak üzere Anıtkabir’den ayrılacağız…
Görsünler bakalım, “El Mi Yaman Bey Mi Yaman?..”
Azim ve Karar, 15.12.2025