NİHAT GENÇ’İN ARDINDAN

NİHAT GENÇ’İN ARDINDAN
5 Temmuz 2025 00:38
6
A+
A-

Ceyhun Balcı

Farklı televizyon kanallarında yaptığı programlarda içindeki coşkuyu da, öfkeyi de saklama gereği duymaksızın dışavuran duruşuyla anımsayacağız Nihat Genç’i.

“Ödünsüz Kemalist” nitelemesi onu az ama öz şekilde tanımlar.

23 Nisan 1920, Ankara.

Anadolu’nun farklı yerlerinden Ankara’ya BMM üyesi olarak gelenler gözleri önüne serilen yokluklar ve yoksunluklar silsilesini gördüklerinde umutsuzluğa kapılırlar.

Çoğunun ortak düşüncesi “biz bu koşullarda mı kurtaracağız vatanı?” doğrultusundadır. Memleketlerine dönme niyetindedir çoğu.

Gelişmelere karşısında telaşa kapılmasa da bir şeyler yapma gereği duyan Mustafa Kemal Paşa umutsuz topluluğa şöyle seslenir :

“Hepiniz buradan ayrılsanız da ben bir yere gitmem. Tek başıma kalsam, mavzerimi alır, fişeklerimi kuşanır Elmadağ’a çıkarım. Son fişeğimi attıktan sonra bedenimi albayrağa sararak yaralanırım. Temiz kanımı kutsal bayrağıma içire içire bir başıma can veririm. Ben buna ant içtim.”

Bu etkileyici sözlerin ardından Ankara’dan ayrılmaya hazırlananlar kendine gelir, yaptıklarından utanarak savaşımı sürdürme kararı alırlar.

Nihat Genç’i, tutkunu ve izcisi olduğu Mustafa Kemal’e benzetebiliriz bu örnekten yola çıkarak.

Tek başına da kalsa Atatürk ve onun en büyük eseri cumhuriyeti korumak, kollamak için yapmayacağı olmayanlardandı.

Öyle yaşadı!

Son sözü “Cumhuriyeti yaşatın!” olmuş.

Ona yakışan şekilde göçmüş sonsuzluğa…

Başımız sağ, ruhu şad olsun!

Anısı yolumuzu ışıklandırsın…

Azim ve Karar, 05.07.2025