KUMDAKİ ÇİZGİLER

Ceyhun Balcı
“ABD’nin düşmanı olmak tehlikelidir, dostu olmaksa ölümcül.”
Henry Kissinger
Romantizm insanın hava, su ve besin kadar gereksinimi. Ama, yerinde ve zamanında olmak koşuluyla.
“Trump bizi seviyor!” Sözde basının son günlerde sakız gibi çiğnediği sayısız sözden birisi.
Kissinger’ın sözünü bilmeyen çok belli ki.
Şaka bir yana!
Bu sözün işitilmemiş, okunmamış olması olasılık dışıdır kanımca.
Sorun köksüzlüktedir.
Sorun ilkesizliktedir.
Sorun geçmiş bilinçsizliğindedir.
ABD başkanının bizi seviyor oluşundan övünç duymak olsa olsa sömürgelerde rastlanacak türden bir durumdur.
Varlığını bağımsızlık savaşıyla sağlamış bir ülke içinse ancak utanç kaynağı olabilir.
Bizi çok seven Trump yeni Ankara büyükelçisini atadığında romantizm bir kez daha şaha kalktı.
Atalarının Osmanlı topraklarında doğmuş olmasından tutun da çok iyi Türkçe bilmesine varıncaya dek bir dizi hüneri sözde basınımızın ve onlara katılmakta gecikmeyen kimi ileri gelenlerimizin abartılı övgülerine konu oldu.
Özellikle son yıllarda göreve çevirmenle giden dışişleri görevlilerimizin sayıca artmış olmasına bakınca Türkçe bilen ABD elçisi bizdeki şakşakçı takımını doğal olarak etkilemiştir.
Oysa, devlet geleneği olanlar özellikle Türkiye gibi ülkelere hemen her zaman Türkçe bilen, buraları iyi tanıyan diplomatlar göndermiştir. Bunda şaşılacak çok da fazla bir durum yoktur.
Göklere çıkartılan yeni elçi Barrack ağzındaki baklayı çıkartmak için çok da bekleme gereği duymadı.
Sykes-Picot Antlaşması!
Yine de incelik göstermiş Sevr demeyerek.
Yüz yıl önce çöl kumlarının üzerine hem de masa başında çizilen sınırları Türkiye’ye de dayatma zamanının gelmiş olduğunu aklından geçirdiği açıktır. Her ne kadar bu sözler elçininse de ABD’nin isteği olarak algılanmalıdır.
Çok daha kötüsü!
Bu sözlerin karşılıksız kalmış olmasıdır!
“Ankara’da birileri var mı” diye haykırasım geliyor.
Öte yandan da düşünüyorum!
Bu sözlere emperyal maşayı TBMM’ye çağırarak iktidarlarını sonsuzlaştırma histerisine yakalananlar mı karşılık verecek?
Açılıma hevesli olan ama Sevr meydan okumasına gelince uyur gibi yapan kurucu partinin bugünkü kadroları mı tepki gösterecek?
Sınırları kanla, canla çizilmiş bir ülkenin siyaset kurumundan “burası Sykes-Picot dayatmasıyla sınırı çizilen yer olmadı, olmayacak” diyen birilerinin çıkmaması ne acı.
Azim ve Karar, 04.07.2025