SARAÇOĞLU’DAN CHOBANİ’YE

SARAÇOĞLU’DAN CHOBANİ’YE
14 Temmuz 2025 17:11
29
A+
A-

Ceyhun Balcı

Atatürk de tıpkı din ve başka kutsal değerler gibi yaygın aldatma aracıdır Türkiye’de.

Birkaç yıl önceye gidelim.

Yukarıdaki bağlantıda ayrıntısı var. Kısa da olsa özetlemekte yarar var.

Başarıyı futbolda şampiyonluğa indirgeyerek kendisine tuzak kuran bugünkü Fenerbahçe yönetimi kulübün en uzun süre (17 yıl) başkanlığını yapanlardan Şükrü Saraçoğlu’nun adını silmek istemişti Kadıköy’den. Bunu yaparken de Atatürk’le aldatmayı seçmişti.

Şükrü Saraçoğlu kimdi?

Milli Mücadele’nin başladığını haber alır almaz Mahmut Esat Bozkurt’la birlikte bir geminin ambarında kaçak olarak Anadolu’ya dönendi.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında başbakanlık yapmış, Türkiye’yi ilgilendirmeyen bu savaştan ülkesini uzak tutmayı başarandı.

Uzun süre başkanlığını yaptığı Fenerbahçe’nin maçını izlemek için bilet kuyruğuna girme alçakgönüllülüğü gösterendi.

Yukarıda saydıklarımızın hiç birisi adının Kadıköy’den silinmesine gerekçe olamazdı.

Bir başka kusuru vardı.

Varlık Vergisi!

Bugün de bilenin bilmeyenin hedefinde olan, savaş yıllarının zorluklarını aşmada başvurulması kaçınılmaz olan vergi.

Varlık kimlerdeyse doğallıkla onlardan alındı bu vergi.

Milli Mücadele’ye katılan yoksul ve yoksun Anadolu halkının canından başka verecek hiçbir şeyi yoktu. Canını vermeyenlerse sağ salim evlerine döndüklerinde varlık vergisi verecek gönence sahip olmak bir yana varlığını sürdürme savaşımı vermek durumunda kaldı.

Saraçoğlu adının Kadıköy’den silinmesinin ardında yatan gerçek neden Atatürk’ü onurlandırmaktan çok Varlık Vergisi’nin öcünü almaktı. Cumhuriyet kurulduğunda varlığı ve varsıllığı elinde tutan gayrimüslim Türkler yanlış algılarla ve yönlendirmelerle Varlık Vergisi ve dolayısı ile Şükrü Saraçoğlu karşıtlığına sürüklenmişlerdir. Bu sürüklenişin gerçekte Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlığına evrildiğini söylemek yanlış olmaz.

Başka deyişle, Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi taraftarlarının ezici çoğunluğunun tersine Atatürk adı üzerinden Atatürk karşıtlığı yapmıştır.

Habere bakılırsa Fenerbahçe, ABD’de üretilen bir yoğurt markası olan Chobani’yle sponsorluk anlaşması yapmış. Söz konusu kurumun sahibinin Türk(iye) karşıtı söylemleri ve duruşu göz önüne alındığında Fenerbahçe taraftarlarının ve özellikle de kongre üyelerinin önemli bölümünün bu anlaşmadan hoşnutsuz oldukları açıktır.

Atatürk’ü ve Atatürk’ün en büyük eseri Cumhuriyet’i bayramdan bayrama göz yaşartıcı görsellerle anmak yetmez. Yılın her günü Atatürk’e sahip çıkmak, Cumhuriyeti koruyup kollamak göz ardı edilmemesi gereken vazgeçilmez görev olmalıdır.

Chobani’nin patronu Hamdi Ulukaya, 2015’te CNN’e verdiği röportajda Kürt kökenli olduğu için ayrımcılığa uğradığını ve bu nedenle ABD’ye gelmek zorunda kaldığı yalanını söylemiş. Gerçekle bağdaşmayan bu sözleri söyleyen birinin patronu olduğu kurumun Fenerbahçe gibi Atatürk ve Cumhuriyet tutkunu olduğunu savlayan bir spor kulübüne destekçi olmasına fırsat verilmesi hoş görülebilir bir durum olmasa gerektir.

Chobani’nin 200 milyon dolarlık desteği hiç kuşkusuz önemlidir. Ama, kulübün geçmişi ve sıkça dile getirilen ilkeleri göz önüne alındığında çok da yüksek bir nicelik olmadığı kolaylıkla söylenebilir.

Spor kulüpleri de ticari oluşumlardır artık günümüzde.

Chobani’yle anlaşma bugünün ruhuna son derece uygun olsa da, milyonların gönül verdiği Fenerbahçe’nin ulusal duyarlılıkları ve varlık nedenini hiçe sayması hiç de kabul edilebilir değildir.

Fenerbahçe Atatürkçülük konusunda tutarlı olmak istiyorsa Saraçoğlu’yla başlayan ve Chobani’yle süren yanlışlardan vazgeçme göreviyle karşı karşıyadır.

Azim ve Karar, 14.07.2025