GÜNDEM DEĞİŞTİRME

Suay Karaman

Ülkemizde hemen hemen her gün gündem değiştirilmektedir. Eğitimin getirildiği nokta, ekonomik sıkıntılar ve ihanet komisyonu, gündemin başlarında yer alması gerekirken, sürekli gündem dışında tutulmaktadır. AKP iktidarının bu konuda başarısız olduğu söylenemez.

Toplum, özellikle CHP’nin kayyım ve kurultay davalarıyla, göz altına alınan, tutuklanan belediye başkanlarıyla oyalanırken, gündem sürekli farklı yerlere çekilmektedir. Eğitimin tam anlamıyla dinselleştirilmesi çalışmaları hızlı şekilde devam etmektedir.

Türk-İş’in yaptığı araştırmaya göre ağustos ayında açlık sınırı 27.111 Türk Lirası, yoksulluk sınırı ise 88.310 TL olmuştur. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti bile 34.981 TL sınırına dayanmıştır. İşsizliğin %30 oran ile büyük boyutlara ulaştığı ülkemizde memurlar, işçiler ve emekliler açlık sınırının altında yaşamaktadır. Bütçede 2,2 trilyon liralık açık varken, israf, savurganlık ve yolsuzluk alıp başını gitmektedir. Denk bütçe yapmayı beceremeyen yönetimlerle, ekonominin düzeleceğini düşünmek, sadece hayaldir.

Toplum yıllardır ağır enflasyon baskısı altında ezilirken, siyasi iktidar enflasyon tahminlerini yükseltmektedir. Bu yıl %29 olması öngörülen TÜFE’nin, gelecek yıl %16 olması hedeflenmiştir. Enflasyonun tek hane olması hayali ise %9 ile şimdilik 2027 yılına kalmış durumdadır. Bu hedefin de tutmayacağı bellidir ama toplum kandırılmaktadır. En düşük emekli aylığı 16.881 Türk Lirası olan bir ülkeye iyi yönetiliyor denilemeyeceği gibi üstüne üstlük ‘Avrupa bizi kıskanıyor’ söylemi de aldatmacanın ve uyutmanın ötesindedir.

İhanet komisyonu, toplantılarına devam ederek 11. toplantısını tamamlamıştır. Bu toplantıda İslamcı bir derneğin temsilcisinin: “Kürt halkı adına ortaya çıktığını iddia eden PKK’nın da Kürtlere büyük zararlar verdiğini biliyoruz” demesi ve PKK’nin bütün Kürt halkının gerçek temsilcisiymiş gibi gösterilmesinin yanlış olduğunu ifade etmesi üzerine çıkan tartışma sonucunda DEM Partili üyeler komisyonu terk etmiştir.

PKK terör örgütünün bebek katili başına meşruluk kazandırma gibi bir amaca doğru yönelen komisyonda kitle örgütlerinin dinlemeleri tamamladıktan sonra, oluşturulması hedeflenen yasal çerçeveyle ilgili partilerin görüş ve önerileri alınmaya başlanacaktır. Bu aşamada anadilde eğitim, eşit vatandaşlık, anayasada Türklük tanımının yeniden ele alınması gibi konuların gündeme getirileceği düşünülmektedir.

Bütün bunlar yaşanırken emekli Albay Orkun Özeller’in bebek katili terörist başının serbest kalabileceği iddiaları karşısında söylediği sözler şöyleydi: “Ya Öcalan’ı orada öldürürüm ya da devlet beni vurur. Bu milletin Kubilayları bitmez.” Sosyal medya hesaplarında ihanet komisyonunu eleştiren Orkun Özeller’i MHP genel başkanı şikâyet etti ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ iddiasıyla tutuklandı.

23 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmak için ABD’ye gidecek olan AKP genel başkanı, güçlükle alınan randevu sonrasında da 25 Eylül gününde ABD başkanı ile görüşecek. Bu görüşme tarihinin belli olmasından iki gün önce MHP genel başkanının ABD ve İsrail’i ağır şekilde eleştirerek, ABD-İsrail koalisyonuna karşı ‘Türkiye, Rusya ve Çin’ittifakını önermesinin, ABD’nin randevu vermesinde etkili olduğu düşünülebilir.

25 Eylül görüşmesiyle ilgili ABD başkanının sosyal medya hesabından paylaşımı ilginçti; “Cumhurbaşkanı ile Boeing uçaklarının büyük ölçekli satın alımı, önemli bir F-16 anlaşması ve olumlu sonuçlanmasını beklediğimiz F-35 görüşmelerinin devamı dahil olmak üzere birçok ticaret ve askeri anlaşma üzerinde çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile her zaman çok iyi ilişkilerimiz olmuştur. 25’inde onu görmek için sabırsızlanıyorum.” ABD başkanının “Aptal olma akıllı ol, ekonominizi mahvederim” sözünden sonra söylenecek hiçbir şey yok.

Gündem değiştirmekte yetkin gözüken siyasi iktidar, ülkemizi her konuda büyük belirsizliğe ve karanlığa doğru sürüklemektedir. Ülkemizde açlık ve yoksulluk sürerken, memura, işçiye, emekliye para verilmezken, ABD’den 300 tane Boeing uçağı alınması da ‘itibardan tasarruf edilmez’ mantığının başka bir yönüdür. Bunun yanında ABD’nin bazı mallarına konulan ek vergilerin kaldırılması, açıkça peşkeş çekmektir, siyasi iktidarın ‘yerli ve milli’ sloganının içinin boş olduğunu göstermektedir. Bağımsız Türkiye, sömürülen Türkiye durumuna getirilmiştir. Ülkemizin bütün bu olumsuzlukları aşacağı günler de gelecektir mutlaka…

Azim ve Karar, 22 Eylül 2025