SÖYLEYENE DEĞİL, SÖYLETENE BAK!..

Süleyman Çelik
Yeliz lakaplı eski bir AKP milletvekilinin, Cumhuriyete saldırarak Osmanlı’ya dönüş özlemini dile getirmesi büyük tepki çekti.
AKP sözcüsü tepkisini “Cumhuriyet göz bebeğimiz” diyerek dile getirmiş!
Ama göz bebeklerinin hangi cumhuriyet olduğunu söylememiş: Laik demokratik cumhuriyet mi, İslam cumhuriyeti mi, Sisi’nin cumhuriyeti mi?
Çünkü bu adam, Cumhuriyet’e saldıran ilk AKP’li değil. Daha önce de Cumhuriyeti “reklam arasına” ya da “100 yıllık paranteze” benzeten AKP’liler oldu! En tepedeki AKP’lilerin, örneğin Numan Kurtulmuş’un bile Cumhuriyet karşıtı sözleri var…
CHP, Cumhuriyeti kuran parti olduğunu unutmuş olmalı ki soruşturma açmadıkları için sadece savcıları suçlamakla yetinmiş. Oysa Atatürk, Cumhuriyeti emanet ettiklerine ne demişti: “….’memlekette savcılar var, polisler var…’ demeyeceksin…”
Demek ki Cumhuriyet düşmanlarından özür diler gibi helallik isteyen Kılıçdaroğlu, Atatürk’ün partisinibu hallere düşürmüş!..
ADD de sadece suç duyurusunda bulunarak CHP gibi davranmış. ADD, zaten son zamanlarda CHP’nin bir örgütü gibi çalışıyor!..
Sosyal medya ise bu konuda sallanıyor! Türk halkı yakalasa adamı bir kaşık suda boğacak!..
***
Cumhuriyete saldırı ve Osmanlı özlemi ilk kez dile getirilmiş olsa adama bakar, “delidir, ne yapsa yeridir” der, geçeriz.
Oysa, yukarıda değindiğim gibi başka AKP’liler de benzer sözlerle Cumhuriyete saldırmış oldukları gibi gericiler, bölücüler ve İkinci Cumhuriyetçiler (mandacı/ AB-D’ciler) sürekli Cumhuriyete saldırıyorlar.
Günümüzdeki Cumhuriyete saldıranların öncülleri (selefleri), Milli Mücadele yıllarında İşgalci İngiltere’nin güdümünde, İngiliz Muhipleri (mandacı liberaller), İslam Teali (gericiler) ve Kürt Teali (bölücüler) derneklerinde toplanmışlar, Türk milletinin haklarını savunan (Müdafaa-i Hukuk) Kuvayı Milliyecilere saldırıyorlardı.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kurulduğu yıldan beri yıkmaya çalışan emperyalistler, işgal yıllarında kullandıkları bu uşaklarıyla ilişkilerini hiç koparmadılar. Bunları sürekli fonlayarak bağlantılarını sürdürdüler/ sürdürmekteler.
Bu nedenle bunlar, öncülleriyle aynı dili kullanmaktadırlar. Örneğin, Yeliz’in “Türk lafından tiksiniyorum” demesi gibi, İslam Tealicilerin Başkanı Şeyhül İslam Mustafa Sabri de “Türklükten istifa ettim, Elhamdülillah” diyordu! Gene Mustafa Sabri’nin, “Yunan Ordusu Halife’nin Ordusudur” fetvası vererek saldırgan Yunanistan’ı desteklemesi gibi, gericilerin akıl hocası Fesli Tımarhane Kaçkını da “keşke Yunan kazansaydı” dememiş miydi?
En son sözde “Barış ve Demokrasi” açılımı için önerilerini bildiren, Kürt Tealicilerin ardılı bölücüler (dağdaki PKK’lılarla onların Meclis’teki temsilcileri), Lozan’a saldırarak Sevr özlemini dile getirdiler.
***
“Söyleyene değil söyletene bak” derler. İçimizdeki Cumhuriyet karşıtlarından önce emperyalistler, 1980’lerden beri laik, demokratik, üniter ulus-devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkarak, Osmanlı eyalet düzenine benzer yapıda yeni bir devlet kurmamızı, açıkça dile getirmekteler. Morton Abromowitz, Samuel Huntington, Paul Henze, Graham Fuller gibi CIA ajanları konuşma, yazı ve kitaplarıyla sürekli bu konuyu işlemekteler (bu kitaplar Türkçeye de çevrilmiştir ve piyasada bulunabilir). Türkiye’ye yeni atanan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Thomas J. Barrack da göreve başlar başlamaz Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte, “Türkiye için en iyi sistem Osmanlı millet sistemidir” demiştir…
Yani bizim Cumhuriyet karşıtı Osmanlıcılar, her zamanki gibi “Sahibinin Sesi” görevini yapmaktalar!
Bu arada PKK’nın Partisi’nin Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, yeni talimatlar almak üzere Londra’ya koşmuş, Osmanlı’yı parçalayan Sykes-Picot Antlaşmasının tasarımlandığı Chatham House’u tavaf etmiş, Lordlar Kamarası’nda konuşmuş, “100 yıllık statüko kaos yarattı” demiş! Londra’dan Berlin’e geçmiş ve Alman dostlarımızla(!) görüşerek onların da talimatını almış!
Biz, emperyalistlerin desteği ile gerçekleşecek barış ve demokrasinin nasıl bir şey olduğunu Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da ve Suriye’de gördük!..
Azim ve Karar, 15.07.2025