İKİ MUSTAFA, BİR CUMHURİYET
Cumhuriyet, 10 yılı aşan savaşlardan sonra kuruldu. Bu zorlu 10 yıl bir yandan ekonomiyi engelli kılarken diğer yandan insan varlığını tüketti.
İnsan varlığının tükenişi çiftçi ya da eğitimli, öğretimli ayrımı gözetmedi.
Geriye kalan insan varlığının yoksulluğu, yoksunluğu ve sağlıksızlığı da cabası!
Bilenler bilecektir bu yazıya konu olan iki Mustafa’nın karşılaşmasını.
Bilenlere yinelemek pahasına bir kez daha anlatmış olalım.
Eylül 1929!
Cumhuriyet henüz 10 yaşına bile erişmemiş.
Yalova yakınlarındaki kırsalda küçük Mustafa sığırlarını otlatmaktadır.
Yolculukta da olsa Gazi Mustafa gördüğü insanlara yakın ilgi gösterir. Özellikle de çocuklara.
Yol sormak gerekçesiyle duraklar Gazi.
Küçük Mustafa’yla söyleşmeye başlar.
Sığırtmaçlıktan ayda 3 lira kazandığını söyleyen küçük Mustafa’ya, Gazi yıllık kazancı olan 36 lira vermek ister.
Küçük Mustafa yoksul ve yoksun olsa da karşılıksız para alınmayacağının farkındadır. Gazi, parayı karşılıksız vermediğini gideceği yerin yolunu söylediği için verdiğini söylese de küçük Mustafa parayı almak istemez.
Yanındaki cevizleri Gazi’ye uzatarak, ancak bunlar karşılığında kabul edebileceğini söyler parayı.
İki Mustafa’nın yolları kesişmiştir bir kez.
Ertesi günü küçük Mustafa kaplıcalara çağırılır.
Gazi, küçük adaşına kendisini kâhya yapacağını söylese de asıl niyeti onu okulla buluşturmaktır.
İlk iş olarak küçük Mustafa Şişli Etfal Hastanesi’ne yatırılır. Bakılır, beslenir.
Sonrası mı?
Ver elini okul.
İlköğretim sonrasında sınavını kazandığı Kuleli Askeri Lisesi’ne yazdırılır.
Türk ordusuna subay olarak hizmet verecektir yaşamının geri kalanında.
Sığırtmaç Mustafa soyadı yasasıyla Demir soyadını aldı.
Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Atadan’ın manevi oğlu oldu.
SIĞIRTMAÇ MUSTAFA
Mustafa Kemal’in elinden tuttuğu
Sığırtmaç Mustafa, Sığırtmaç Mustafa
Çiftlik ağasının dağda unuttuğu
Sığırtmaç Mustafa, Sığırtmaç Mustafa.
Kırlarda güttüğün davarla inekti
Yediğin bir parça kararmış ekmekti
Katığı kurtarmak, bu az mı emekti
Sığırtmaç Mustafa, Sığırtmaç Mustafa.
Yolunun üstüne Gazi’yi çıkaran
Talihin milletin talihi ey çoban
Bak benzine kan geldi, dizine derman
Sığırtmaç Mustafa, Sığırtmaç Mustafa.
Küçücük zihnini, bu kim? diye yordun
Sonra anladın ki en Ulu’su yurdun
Gazi adaşınla diz dize oturdun
Sığırtmaç Mustafa, Sığırtmaç Mustafa.
Sen de medeni bir insan olacaksın
Sırasında aranıp sorulacaksın
Bilgi hamuruyla yoğrulacaksın
Sığırtmaç Mustafa, Sığırtmaç Mustafa.
Milletin tarihten silinmiş izi
Dağılan sürümüze baş olan Gazi
Senin gibi dağdan toplamıştı bizi
Bunu hiç unutma Sığırtmaç Mustafa.
MEHMET SELAHATTİN
Şair Mehmet Selahattin’e yukarıdaki dizeleri yazdırdı Sığırtmaç Mustafa’nın dokunaklı öyküsü.
Aradan geçen 100 yıldan sonra Cumhuriyet’i küçümsemenin, azımsamanın sıradanlaştığı günümüzde Sığırtmaç Mustafa’nın öyküsü kulaklara küpe olmalı.
Coşkuyla kutladığımız Cumhuriyet’in bu yazıya konu olan gibi nice görkemli öykünün yazılmasına olanak tanıdığı unutulmamalı.
29 Ekim, en büyük bayram kutlu olsun!
Cumhuriyet ne pahasına olursa olsun yaşatılmalı.