HENÜZ AJANLAR DAHA BAŞARILI

Recep Akdur

İç ya da dış istihbarat kuruluşları, bilgi toplamak veya grubu/örgütü çeldirerek/ yönlendirerek/ yolundan saptırarak istihbarat örgütü/devleti çıkarına kullanmak için harekete ajan sızdırırlar. Ajanın, o örgüte sızabilmesi için ise gerçek kimliğini ve amacını gizlemesi yani sızacağı hareketin/devletin kimliğine bürünmesi gerekir. Aksi takdirde o devlete/o örgüte sızamaz. Sızma aracı olarak kullandığı ideolojik maske de o kadar iyi ve ileri olmak zorundadır ki; bazen kitleler tarafından o ideolojinin/örgütün samimi savunucularından bile daha inandırıcı görünebilirler. Ajanlıkta başarısının özü de budur.

Bunun en tipik örneği, İngiliz istihbarat subayı olan Thomas Edward Lawrence’dir. Görevi Arapların aklını çeldirerek/yönlendirerek Osmanlıya karşı isyan ettirmek ve İngilizlerin yanında yer almalarını sağlamaktır. Lawrence bu işlevini yerine getirebilmek için; “çok güzel Arapça konuşuyor” “Araplar gibi giyiniyor” ve “sıkı bir Müslüman gibi görünüyormuş”. Öylesine sıkı bir Müslüman rolü oynamış ki “yalnızken bile namaz kılıyormuş”. “Dışardan ve habersiz gelen birinin onu namaz kılarken görmesinin inandırıcılığı ve etkisinin bir başka olduğunu biliyormuş”.

Kurtuluş Savaşı yıllarında ajanların sahip olması gereken ideolojik maskelerinin birinci sıralarında “Kemalistlik”, “Türkçülük” ve “Kuvvacılık” geliyordu. Şimdilerde ise ajanların sahip olması gereken ideolojik maskelerinin birinci sırasında “Müslümanlık”, ikinci sırasında “Atatürkçülük” üçüncü sırasında “Milliyetçilik” gelmektedir. Bunu, “Sünnilik” , “tarikat mensupluğu” , “Alevilik” , ”Kürtlük” ve “Devrimcilik” gibi maskeler izlemektedir.

Bu ajanların görevini başarı ile yapabilmesi için giydikleri ideolojik maskede çok başarılı olmaları gerekiyor. Bu nedenle de rollerini öyle iyi yapıyorlar ki, öyle inandırıcı öyle kandırıcı oluyorlar ki çevrede/toplumda o ideolojinin samimi savunucularından bile daha inandırıcı görünüyorlar.

Şöyle ya da böyle bunların farkına varan “Özde/samimi Müslümanlar”, “Özde Atatürkçüler”, yandaşlarını bazı ajanlar konusunda uyarmaya çalıştıklarında asla inandırıcı olamıyorlar, hatta kendi inandırıcılıklarını zedeliyorlar… Ajanlığın doğası bu, bu nedenle de tarihler boyunca ajanlık var olup gitmiş. Ancak zeki ve özde inançlı insanlar onları fark edebiliyor. Ne zaman ki toplum zeki, bilgili ve samimi inanç sahibi olacak bu kısır döngü işte o zaman kırılacak. Ancak o zaman toplumu ikna edilebilecekler.

Azim ve Karar, 24.08.2025